Salavat Nedir? Salavat Ne Demektir? Anlamı

Özet: “Salavat Nedir? Salavat Ne Demektir? Anlamı” başlıklı yazımızda Salavat nedir, Salavat ne demektir, Salavat kelimesinin tanımı, Salavat kelimesinin eş anlamlısı, Salavat kelimesinin ingilizce karşılıkları, Salavat ile ilgili atasözleri ve deyimler ve Salavat hakkında detaylı bilgileri bulacaksınız.

Salavat Tanımı

Salavat kelimesinin anlamı Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüğünde aşağıdaki şekildedir;

1. isim, din b. (***) Namazlar

2. din b. (***) Hz. Muhammed’e saygı bildirmek için okunan dua

3. spor Yağlı güreşte, yarışmalardan önce cazgırın okuduğu dua

Salavat Eş Anlamlısı ve Zıt Anlamlısı

Salavat kelimesini eş anlamlı karşılığı aşağıdaki gibidir;

• Salavat – namazlar

Salavat kelimesini zıt anlamlı karşılığı aşağıdaki gibidir;

• Salavat kelimesinin zıt anlamlı karşılığı bulunmamaktadır.

Salavat İle İlgili Atasözleri ve Deyimler

Salavat kelimesi ile ilgili atasözü ve deyimler aşağıdaki gibidir;

• ne şeytanı gör ne salavat getir
  gücün yetmediği işe kalkışılmamalı, kalkışılırsa da başkalarından medet umulmamalıdır.
  Atasözü
• salavat getirmek
  1) Hz. Muhammed’e saygı bildirmek için dua okumak; 2) tehlikeli bir durumda dua okumak.
  Deyim
• yanına salavatla varılmaz
  1) çok pahalı olan şeyler için kullanılan bir söz; 2) kibirli, gururlu kimseler için kullanılan bir söz; 3) çok öfkeli kimseler için söylenen bir söz.
  Deyim
• yanına salavatla yaklaşılmak
  birini yanına gitmekten korkmak, çekinmek: “Biliyorum, yarın bu kâğıtları yazanların da yanlarına salavatla yaklaşılacak.” –A. Ağaoğlu.
  Deyim

Salavat İle İlgili Birleşik Sözler

Salavat kelimesi ile ilgili birleşik sözler aşağıdaki gibidir;

• salavat parmağı

Salavat İngilizcesi

Salavat kelimesinin İngilizce karşılıkları ise aşağıdaki gibidir

•  Salavat – Salavat

Salavat Hakkında Detaylı Bilgi

Salat kelimesinin çoğulu olan Salâvat ya da Salâvat-ı şerife, Hz. Muhammed’e (s.a.a) ve onun soyundan gelenlere (Ehl-i Beyt) saygı bildirmek için okunan dualara denir. Kur’an’da Allah ve meleklerin Hz. Muhammed’e (s.a.a.) salâvat okuduğu belirtilerek, inanan kişilerin de ona salat ve selâm okumaları istenir.Fakat Salavat kavramının kullanıldığı (Ahzab suresi-56. ayet)bu ayetin asıl manası şudur:Âllâh ve O’nun melekleri Peygamber’e hep destek olurlar. Ey mü’minler, siz de Ona destek olun,gereken saygı ve itaati gösterin” (el-Ahzab, 33/56)dir..Bir gelenek olarak Müslümanlar namaz içinde tahiyyata oturunca, namazdan sonraki dualarda, çeşitli dua törenlerinde ve Hz. Muhammed’in (s.a.a.) adını söyleyince ya da yazınca ona salat ve selam okurlar. Genellikle ismi söylendikten hemen sonra “sallallâhu aleyhi ve sellem” veya “sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem”  şeklinde söylenen salâvat, yazında ise “s.a.s”, “s.a.a.”, “s.a.v” veya “s.a” olarak kısaltılır ve “Allah’ın dua ve selamı onun üzerine olsun”

Salavat Konusunda Peygamberimizin Hadisleri

“Kabrimi bayram yerine çevirmeyin. Bana salat ve selam edin. Çünkü nerede olsanız salat ve selamınız bana ulaşır.” (Ebu Davud, Menasik: 97.)

“Günlerinizin en üstünü Cuma günüdür. O gün bana çok salat ve selam getirin. Çünkü sizin salat ve selamlarınız bana sunulur.” “Ey Allah’ın Elçisi,” diye sordular. “Sen ölüp de senden bir iz kalmadıktan sonra salat ve selamlarımız sana nasıl sunulur?” Peygamberimiz buyurdu ki: “Allah, peygamberlerin cesetlerini çürütmeyi toprağa yasaklamıştır.” (Ebu Davud, Salat: 201.)

“Yeryüzünde Allah’ın seyyah melekleri vardır; ümmetimin selamlarını bana ulaştırırlar.” (Müstedrek, 2:456, no. 3576.)

Salavat Getirmenin Önemi

Bilindiği üzere Efendimiz (sas) Hazretleri’nin adı anıldığında duyan her Müslüman’ın salavat getirmesi ihmal edilmez bir görevi unutulmaz bir vefa borcudur. Nitekim Kuran-ı Kerim’de şöyle buyurulur:

“Allah ve melekleri Peygambere salat ederler. Ey iman edenler siz de ona salat edin ve tam bir teslimiyetle selam verin.” (Ahzab Suresi 56) Veya “tam bir teslimiyetle ona teslim olun.”

Peygambere Allah’ın salat etmesi rahmet etmek; meleklerin ve bizim salat etmemiz de onun için rahmet duası etmek anlamına gelir. Onun rahmete erişmesi ise ümmeti olarak bizim rahmete erişmemiz demektir. Çünkü hayatı boyunca görüldüğü gibi onun bütün kaygısı ümmetinden ibarettir. Bir gece sabaha kadar ümmeti için Rabbine yakardıktan sonra Allah ona Cebrail ile “Biz seni ümmetin hakkında hoşnut edeceğiz ve asla üzmeyeceğiz” şeklinde haber göndermiştir. (Müslim İman: 346.) İsra Suresi 79. ayette de ona “Övülmüş Makam” adıyla şefaat makamının verileceği müjdelenmiştir ki bu durum bizi Allah’ın Resulü ile çok yakın ve sıcak bir ilişki içinde bulunmaya davet etmektedir. İşte salavat onunla bizim aramızda bu sıcak ilişkiyi kuran devam ettiren ve pekiştiren en önemli bir vasıtadır.