Değirmen Kelimesi İle İlgili Atasözleri ve Deyimler

>  alt değirmen güçlü akar
kaynakları eski ve bol olan kuruluşlar sağlam ve verimli olur. (Atasözü)

>  (birinin) başında değirmen çevirmek
gürültü ile tedirgin etmek. (Deyim)

>  dağ başına harman yapma, savurursun yel için; sel önüne değirmen yapma, öğütürsün sel için
yapacağın iyi bir işi, sonunu hesaplamadan yapma. (Atasözü)

>  değirmen iki taştan, muhabbet iki baştan
karı koca gibi, iş ortağı gibi birlikte yaşayacak, birlikte iş görecek kimseler arasında karşılıklı sevgi bulunmalıdır. (Atasözü)

>  değirmen taşının altından diri çıkar
en ağır şartlarda bütün güçlükleri yener. (Atasözü)

>  değirmenden gelenden poğaça umarlar
başka bir yerden gelen kimseden, geldiği yerle ilgili, küçük de olsa bir armağan beklenir. (Atasözü)

>  değirmene gelen nöbet bekler
bir şeyden birçok kimse yararlanacaksa herkes geliş sırasıyla işini görmek üzere beklemelidir. (Atasözü)

>  değirmenin suyu nereden geliyor?
bu işin masrafını karşılayacak para nasıl kazanılıyor. (Atasözü)

>  devlet oğul, mal tahıl, mülk değirmen
en büyük mutluluk ve zenginlik, çocuk sahibi olmak; en gerekli mal, tahıl; en değerli mülk, değirmendir. (Atasözü)

>  dökme su ile değirmen dönmez
işi yapacak olanda yeteri kadar güç bulunmadıkça başkalarının küçük katkılarıyla sürekli ve büyük bir iş yürütülemez. (Atasözü)

>  el el ile, değirmen yel ile
insanlar bir araya gelmeden yaşayamazlar, birbirlerine yardım etmeden başarıya ulaşamazlar; değirmenin çalışabilmesi için rüzgâr gereklidir. (Atasözü)

>  el yumruğu yemeyen kendi yumruğunu değirmen taşı sanır
başkasının gücü karşısında boyun eğmek zorunda kalacağını anlayamamış kimse, kendi gücünün herkese boyun eğdireceğini sanır. (Atasözü)

>  herkesin bir derdi var, değirmencininki su
herkesin kendi yaşayışı ile ilgili bir derdi vardır, bir kişinin derdi ötekininkine benzemez. (Atasözü)

>  mürüvvetsiz adam, suyu çekilmiş değirmene benzer
cömert olmayan, iyilik yapmaktan hoşlanmayan biri, içinde yaşadığı toplum için bir değer taşımaz. (Atasözü)

>  saçı (saçları) değirmende ağartmamak
deneyimli olmak: “Bu saçları değirmende ağartmadık, siz birbirinize âşıksınız sanırım” –O. Aysu. (Deyim)

>  sakalı değirmende ağartmak
yıllar pek çok deneyim kazandırmış olmak. (Deyim)

>  sen bilirsin deyince (değirmende) kavga olmaz
bir konu üzerindeki görüşme sırasında uysallık gösterir, karşınızdakinin dediğini kabul ederseniz anlaşmazlık çıkmaz. (Atasözü)

>  suyu kesilmiş değirmene dönmek
işlemez, yararsız duruma gelmek. (Deyim)

>  taşıma su ile değirmen dönmez
işi yapacak olanda yeteri kadar güç bulunmadıkça başkalarının küçük katkılarıyla sürekli ve büyük bir iş yürütülemez. (Atasözü)

>  tepesinde değirmen çevirmek
tepesinde havan dövmek. (Deyim)