Kategoriler
Atasözü ve Deyim

Parmak Kelimesi İle İlgili Atasözleri ve Deyimler

“Parmak” Kelimesi

Dilimizde birçok kelime kökü ile ilgili atasözleri ve deyimler bulunmaktadır. Bunlardan birisi de “Parmak” kelimesidir. “Parmak” kelimesi ile ilgili bir atasözü veya deyim söyleyin desek belki de birçok kişinin aklına hiçbir şey gelmez.

Sponsorlu Bağlantılar

Ama görünce sizlerde hatırlayacaksınız. Bu kelime ile ilgili birçok atasözü ve deyim bulunmaktadır. İşte “Parmak” kelimesi ile ilgili hem atasözleri hemde deyimler.

NOT: Eğer “Parmak” ile ilgili bizlerin unuttuğu atasözü veya deyim varsa lütfen bunları yorum bölümünden bizlerle paylaşın.

Parmak İle İlgili Atasözleri ve Deyimler

bal tutan parmağını yalar
imkânları geniş bir işin başında bulunan kimse bunlardan az da olsa yararlanır.

Atasözü

balı parmağı uzun yemez, kısmetlisi yer
güzel bir şey, onu isteyen ve elde edecek gibi görünenin değil kısmeti olanın eline geçer.

Sponsorlu Bağlantılar

Atasözü

beş parmağın hangisini kessen acımaz?
insan evlatlarını birbirinden ayırt etmez, hangisine zarar gelse aynı üzüntüyü duyar.

Atasözü

beş parmak (parmağın) bir (biri) olmaz
belirli bir insan topluluğu içinde benzerlikler olabileceği gibi farklılıklar da olabilir.

Atasözü

(bir işte) parmağı olmak
bir işi olumsuz yönde etkilemek, bir işe karışmış olmak.

Deyim

(bir yere) parmak basmak
1) imza yerine parmağını mürekkebe batırarak bir yere bastırmak: “Ben bu dileğin altına bilmem kaç kuruşluk pul yapıştırtıp, binlerce yurttaşa parmak bastırtıp yirmi metre uzunluğunda bir dilek kâğıdı olarak size sunabilirdim.” –N. Hikmet. 2) mec. bir konu üzerine dikkati, ilgiyi çekmek: “Bu arada benim öteden beri gözüme çarpan bir noktaya şimdi parmak basacağım.” –B. Felek.

Deyim

(birini) parmağında oynatmak
her istediğini yaptırmak, kukla gibi kullanmak.

Deyim

(birinin) ağzına bir parmak bal çalmak
birini tatlı sözlerle veya çeşitli hediyelerle bir süre için kandırmak, oyalamak: “Hürriyet, müsavat diye herkesin ağzına bir parmak bal çaldılar.” –H. R. Gürpınar.

Sponsorlu Bağlantılar

Deyim

(birinin) parmağı ağzında kalmak
şaşakalmak, şaşmak, hayret etmek: “Haftasına kalmadı, o sert şiş kayboldu, semirmeye başladım. Doktorların parmağı ağzında kaldı.” –P. Safa.

Deyim

(birinin) parmağını aramak
ilgisini, bağlantısını aramak, kurulan düzeni araştırmak: “Bu polemik kampanyasında bazı gizli teşekküllerin parmağını aramak gerektiği fikrinde idi.” –Y. K. Karaosmanoğlu.

Deyim

(el, ayak, parmak) çivi gibi olmak
çok üşümek, donmak.

Deyim

kes parmağını çık pazara, em (merhem, ilaç) buyuran çok olur
kişinin bir ihtiyaç içinde bulunduğunu gören herkes ona değişik yol gösterir.

Atasözü

parmağına dolamak
bir konuyu, bir kimseyi ele alıp sürekli uğraşmak, diline dolamak: “Çarşının alaycıları, gevezeleri … Halil’in yüreğinin yandığını anlayınca onu parmaklarına doladılar, ateşini körüklemeye başladılar.” –M. Ş. Esendal.

Deyim

parmağını bile kıpırdatmamak (oynatmamak)
bir iş için hiçbir davranışta bulunmamak.

Deyim

parmağını yaranın üzerine basmak
asıl derdi veya bir derdin asıl sebebini göstermek.

Deyim

parmağının ucuyla (ucunda) çevirmek
bir işi kolayca ve ustalıkla yapabilmek.

Deyim

parmak atmak
sorun yaratmak.

Deyim

parmak bozmak
çocuklar arasında arkadaşlığı sona erdirmek, küsmek.

Deyim

parmak ısırmak
büyük şaşkınlık duymak: “Hele geçen gün o Meşincioğlu Kerim Bey’e yaptığın işe parmak ısırdım.” –R. N. Güntekin.

Sponsorlu Bağlantılar

Deyim

parmak kadar
çok küçük: “Ne istersin çocuk, çocuktan? dedi. Daha parmak kadar, kemikleri kırılacak, öyle ince.” –O. Kemal.

Deyim

Sponsorlu Bağlantılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ne Nedir Vikipedi