Kategoriler
Bilim Yaşam

Stephen Jay Gould Tarafından Söylenen Sözler

Stephen Jay Gould tarafından söylenen sözler yazımızda büyük Stephen Jay Gould şahsiyetinin değerli sözlerine yer vereceğiz.

Stephen Jay Gould Tarafından Söylenen Sözler

Stephen Jay Gould tarafından söylenen sözler yazımızda büyük Stephen Jay Gould şahsiyetinin şimdiye kadar söylediği en güzel ve anlamlı sözlerini bulacaksınız. Eğer sizler de Stephen Jay Gould şahsiyeti ile ilgili bildiğiniz güzel ve anlamlı sözler varsa lütfen bizlerle paylaşın.

Sponsorlu Bağlantılar

Stephen Jay Gould Hakkında Kısa Bilgi

Amerikalı paleontolog, jeolog, zoolog, taksonom ve bilim tarihçisi
Doğum tarihi 10 Eylül 1941
Doğum yeri Queens
Ölüm tarihi 20 Mayıs 2002
Ölüm yeri New York

Stephen Jay Gould: Söylediği Sözler

Stephen Jay Gould Tarafından Söylenen Sözler
Eğer bana boş bir kâğıt ve boş bir banka çeki verseydiniz, size Ambulocetus’un olduğundan daha iyi bir ara basamak çizemezdim. Söz ebeliğiyle beyazı siyah, siyahı beyaz yapan o dogmatizm köleleri Ambulocetus’un, teori içerisinde olabilmesi ‘imkansız’ olarak göstermeye çalıştıkları, o aradıkları ara tür olduğuna asla ikna olmayacaklar.
Yaşamın tarihi salt ilerlemeci değildir; kesinlikle tahmin edilemezdir. Yeryüzünün canlıları bir dizi rastlantı ve şans eseri olan değişimler yoluyla evrimleşmiştir.
Savaşın ve şiddetin sorumluluğunu etçil olduğu varsayılan atalarımıza atmak ne kadar tatmin edici; içinde bulundukları durum için yoksulları ve açları suçlamak ne kadar rahatlatıcıdır. Bunu yapmazsak, herkese insanca bir yaşamı sağlamakta utanılacak derecede başarısız olan ekonomik sistemimizi ya da hükümetimizi suçlamamız gerekecektir. Hükümeti denetiminde tutanlar ve bilimin varlığını sürdürmek için ihtiyaç duyduğu parayı sağlayanlar için çok uygun çözümler.
1744’te Alman biyolog Albrecht von Haller evrim terimini, embriyonların, yumurta ya da sperm içinde önceden oluşmuş insancıklardan geliştiğini (ve bugün ne kadar acayip gelse de, bütün gelecek kuşakların Havva’nın yumurtalıklarında ya da Adem’in erbezlerinde Rus matruşkaları gibi iç içe yaratılmış olduğunu-Havva’nın her yumurtasında birer insancık, her insancığın yumurtasında daha küçük birer insancık vs.) söyleyen kuramını belirtmek için kullandı. Epigenez (sıralıoluş) yandaşları ise erişkinin biçimsel karmaşıklığının, başlangıçta biçimsiz olan bir yumurtadan geliştiğine inanıyor ve Haller’in evrim (ya da önoluş) kuramına karşı çıkıyorlardı. Haller terimini dikkatle seçmişti; çünkü Latince’deki evolvere sözcüğü “açılmak, serilmek” anlamına geliyordu; minik insancıklar da başlangıçtaki sıkışık hallerinden açılıyor ve embriyonik gelişmeleri boyunca sadece boyutlarını büyütüyorlardı.
Bu uzatmalı ve şiddetli tartışma, biyolojik belirlenimciliğin toplumsal ve politik iletisinin bir işlevi olarak ortaya çıkmıştır. Önceki denemelerde göstermeye çalıştığım gibi, biyolojik belirlenimcilik her zaman, var olan toplumsal düzenlemeleri biyolojik olarak kaçınılmaz göstererek savunmak için kullanılmıştır: yoksulluğun hep var olacağı söyleminden, on dokuzuncu yüzyıl emperyalizmine ve modern cinsiyet ayrımcılığına kadar. Olgusal destekten bu denli yoksun olan bu fikirlerin yüzyıllar boyu yerleşik iletişim araçlarından destek görmüş olması başka nasıl açıklanabilir? Bu kullanım büyük ölçüde, çeşitli nedenlerle ve çoğunlukla da iyi niyetle belirlenimci kuramlar öneren bilim adamlarının kişisel denetiminin dışındadır.
Sponsorlu Bağlantılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ne Nedir Vikipedi